Şeker hastalarının blogu hayatınıza renk katacak ve sizi sağlıklı bir hayata yönlendirecek güncel bilgiler 10 Yıldır diyabet hastası 19 yaşında bir gencin blogu --HOŞGELDİNİZ--

30 Nisan 2016 Cumartesi

Diyabet'in Kavramları-1(Hipoglisemi)

Artık Kavramları Tanımanın Vakti Geldi Haydi Başlayalım


         Bir diyabetlinin başına sık sık  gelebilecek bir kavramdan başlıyoruz sevgili okuyucularım:

HİPOGLİSEMİ(KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ)

             
Hipoglisemi
        Kan şekerinin olması gerektiğinden daha düşük olmasına kabaca hipoglisemi diyebiliriz. Özellikle insülin bağımlı Tip-I DM hastalarının haftada en az 2-3 kere başına gelen bir durumdur. Hastalığının başında olan bireyler sinirlerin sağlam olmasındna dolayı hipoglisemiyi sert bir şekilde hissederler. 
      Fakat bireye göre değişir bu kimisi 80 mg/dl'de sallanmaya, kimisi 60 mg/dl ve altında sallanmaya başlar şahsen ben 70 mg/dl'de sanki 40 mg/dl düşmüş gibi hissediyorum. Hissediyosun hissediyosun diyosun yav sen neler hissediyosun bize de anlat diyorsunuz sanki o zaman hipoglisei atağı sırasında neler oluyor bir bakalım:

  • Bulanık Görme
  • Baş Ağrısı
  • Soğuk soğuk terleme.
  • Çarpıntı(Taşikardi)
  • Baş Dönmesi
  • Baygınlık
  • Sinirlilik
  • Acıkma
  • Solukluk
  • Dikkat Dağılımı
        Yukarıdaki belirtilerin hepsini elbette ben yaşamadım. Bulanık gördüm sinirlilik zaten tavan o sinirle birinin ümüğünü sıkarsınız herhalde :) Soğuk soğuk terleme zaten oluyor. Gece çarpıntıyla uyanılan geceler ve 85km/h hızla mutfağa gidilen geceler :)
    Peki bu hipoglisemi dediğimiz olgu neden oluyor? 
  • Tabi ki de insülin fazlalığından A
  • Aynı dozda insülin aldığımız taktirde az gıda almamız durumunda 
  • İçerisinde bulunduğumuz stres
  • Ve aşırı yapılan egzersiz.
       Hipoglisemi'nin de dereceleri vardır.Genelde 30 mg/dl altında bilinç kaybı başlar.Ben 25 mg/dl de ayaktaydım nasıl dayandım bilmiyorum :) Beyin oksijensiz kalır. Eğer ağızdan bir şey alınamayacak durumdaysa acil GLUKAGON enjekte edilmelidir. Glukagon bilinci açar bilinç açıldıktan sonra şeker ölçülerek belli miktarlarda bir şey yenilmelidir.

        Kıymetli okuyucularım çok şükür 10 yıllık diyabet hayatımda hiçbir türlü komaya girmedim. Eğer bi yakınınız geçirirse bu önergelere dikkat edin kana hızlıca karışan besinler verin meyve suyu gibi bal gibi bu arada baygınlık geçiren bir diyabet hastasının ketoasidoz atağı mı hipoglisemi atağı mı geçiriyo bunu bilemeyiz her durumda bir şey yiyebilecek durumdaysa bir şeyler verin çünkü yüksek olan şekerin  yükselmesi hastaya zarar vermez ama düşen şeker zamanla vücuda zarar verir. Bu yazımızdan da bu kadar diğer yazımız hiperglisemi...

29 Nisan 2016 Cuma

Şeker Hastalığının Ana Kavramları


Artık Şeker Hastasıyım Hangi Kavramları Bileyim?


    Benim mükemmel dünyama hoşgeldiniz. Artık yeni bir hayat döngüsündeyiz sağlıklı hayat döngüsündeyiz.Uzun ömür için ilk adımı atmış bulunmaktasınız.Diyabet dilinde sıkça kullanılan bazı kavramlar var bunları bilmekte yarar var.Bu kavramları diğer yazılarımda ve bu kavramlarla hastalık sürecinde yaşadıklarımı anlatacağım.

İşte çılgınlar çılgını kavramlarımız:
  • Hipoglisemi
  • Hiperglisemi
  • Diyabetik Keotasidoz
  • Şafak Fenomeni
  • Dawn Fenomeni
  • Glukoz
  • Glukagon
  • Keton
  • AKŞ-TKŞ(Açlık,tokluk kan şekeri)
  • HBA1C
  • TİT(İdrar tahlili)
  • EMG(Elektromiyografi)
  • EKG(Elektrokardiyografi)
  • Strip(Bildiğimiz kan şekeri ölçüm çubuğu sosyetik adı bu :) )

Şeker Hastalığım Boyunca Neler Yaşadım?


Dile Kolay 10 Yıl Neler Yaşadım Bu Zamana Kadar?

İnsülin
   Hastalığa ilk yakalandığım zamanları sorarsanız çok hatırladığım söylenemez ama bazı şeyleri elbet hatırlıyorum. Çoğu diyabetli çocuğun yaşadığı kendine iğne yapma sendromunu ben hiç yaşamadım.Direkt yaptım iğnemi zorlandığım en zor yer pirinç pilavını sadece 3 yemek kaşığı yiyeceğimi öğrendiğim dakikalardı. :) Dünyam başıma yıkılmadı değil.Çocuk aklı işte arada yapılan annemden gizlediğim kaçamaklarla geçti ilk yıllarım.

      Okulda öğlenleri fastfoodla beslenmezdim hastalık bahanesiyle annem evden getirirdi yemeğimi.Açıkçası bu hastalık bir yandan bana verilen bir nimet denilebilir.Yoksa şimdi belki 150 kg olabilirdim. Hala kendime hakim olamadığım noktalar var.Geceleri ağladığım zamanlar da oldu elbet ama bu biraz da benim duygusal yapımdan.
  
     Ve hastalığın uzun vadede getirdiği gereksiz asabiyet.Şeker hastaları çok çabuk sinirlenir diyorlar ya bence doğru o :) olmadık bir şeye kızdığım doğrudur.Annemi çok kırdım zamanında.Neyse gelelim etkilerine.Olmadık zamanda gelen hipoglisemiler(şeker düşüklüğü),hiperglisemiler(şeker yüksekliği). Dersin ortasında gelen soğuk terlemeler... Bu belirtileri diğer yazılarımda yazacağım.Öğün atlandığında veya fazla insülin yapıldığında oluyor bu. 
    Uzun vadede fazla insülin kilo aldırıyor daha çok yemek istiyorsunuz.Kilo aldıkça insülin hücreye giremiyor açlık hissediyorsunuz 10 doz yeterken 20, 20 yeterken 30'a çıkıyorsunuz.Sıcak bir yerde fazla duramıyorum hemen belli ediyor kendini zonkluyor bir yerlerim :) Hareketsizlik çok etkiliyor.2010 senesinde göz sağlığım bozuldu yaz ayında.Hareketsiz bir tatil geçirdim.Belki genetik de olabilir bilemem.

    Avantajları da var :) Gittiğiniz yerlerde şeker hastasıyım derseniz yoğun ilgi görüyorsunuz.Acılı gözlerle bakanlar da var aldanmayın.Dersin ortasında gofret,elma yiyebiliyorsunuz.Ha bir de şeker hastalarına verilen sağlık raporu var onun sağladığı avantajlar oh ohh :) bundan ileriki yazılarımda bahsedeceğim ama özetle hastalığın hayatımıza direkt olarak bir etkisi yok elbette var ama hayat şartlarımızı daha kötü hastalıklar gibi çok etkilemiyor buna da şükür şimdilik bu kadar esenle kalın...
  
   

ŞEKER HASTALIĞI TEDAVİSİ

HAYDA! BANA DİYABET TEŞHİSİ KONDU NE YAPACAĞIM ŞİMDİ?


Yapacak bir şey yok ömrünüz boyunca börek çörek hiçbir şey yemeyeceksiniz! 

ŞAKA ŞAKA :)

     Sevgili okuyucularım kesinlikle böyle bir şey yok. Kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Herkesin yediği şeylerden biz de yiyoruz. Kısıtlı bir şekilde aslında kısıtlı da değil. İnsanoğlunun doğası gereği yemesi gerektiği gibi beslenenler aslında bizleriz. Diğer insanlar anormal bir şekilde besleniyor.
Normal bir insan orta boyutlarda bir dilim pizzayla doyar. Biz abartıyoruz fazla yiyoruz.

   


Şimdi Ne Yapacağız?

    Bir şey yapmayacağız. Normal yaşamaya devam edeceğiz. Aşırı yağlı besinleri hayatımızdan çıkarmayacağız! (çıkarsanız çok daha güzel olur.) Azaltacağız. Cips çok mu seviyorsunuz 2 haftada bir yiyin.Ve hayatımıza spor ekleyeceğiz.Normal bir birey de spor yapmalı elbette.Ama bunu biz sağlıklı bir yaşlılık geçirmek için yapacağız.80 yaşında senelerce diyabetle yaşamış hastalığı hiçbir organına vurmayan sayısız insan var.
    
    Gelelim akraba tavsiyelerine "Ah be çocum bu yaşta ne aradı sende" "ah be yıvrım sıkma canını bulunur çaresi iyileşirsin."   Değerli okuycularım böyle bir şey YOK! Motivasyon için söylenen cümleler bunlar inanmayın.Malesef hastalığımızın KALICI  tedavisi yok.En büyük motivasyonunuz sağlıklı bir yaşlılık ve uzun ömür olmalı! En azından şimdilik bir çok şey geliştiriliyor ama hala tık yok.Bilim amcalarımızın ağzına bakıyoruz bekliyoruz.Şimdilik yaşam kaynaklarımız haplar ve insülinler.

    İnsülinlere diğer yazılarımda geçeceğim.Ha bir de bu var tabi "vah çocum bu yaşta o iğneyi nasıl batırıyorsun kendine" yav Allah aşkına 4-8mm iğne ne olacak :) "Ayy ben şeker hastası olsam o iğneyi kendime batıramam ölürdüm herhalde." Klişe cümle öyle bir batırırsın ki :) Doktordan çıktığımızda muhtemelen bir diyet listesiyle çıkacaksınız uygulayabiliyorsanız uygulayın.Ben senelerce uğraştım uygulayamadım.Kendi diyetimi kendim yaptım oldukça da başarılı oldum.

    Özetle doktorumuzun verdiği dozda insülimizi yapıp beslenme perimizime uyup bu hastalıkla uyumlu bir şekilde yaşamak zorundayız.Kimselere kulak asmayın.Mutlu olun her şeyi dert etmeyin.İnanın uzun vadede sinir hastası olursunuz.Esenle kalın...

Eyvah Şeker Hastası Mıyım ? İşte Şeker Hastalığı Belirtileri


EYVAH! ŞEKER HASTASI MI OLDUM? İŞTE BELİRTİLER

     Panik yok önce sakin olalım her belirti şeker hastalığı anlamına gelmiyo.Benim de babam fark etti öylesine ölçtürmeye gidip 380 mg/dl şekerle hastaneye yönlendirildim 450 mg/dl ile yatırıldım :)

    Bu adı gibi tatlı olmayan hastalık oldukça sinsi ama yaşamasını bilenle sıkı bir dost. Yıllarca normal bir insana nazaran daha sağlıklı yaşamanızı sağlıyor. Ama bu hastalıkla anlaşamazsanız hapı yuttunuz malesef öldürmüyor, süründürüyor. Uzun vadede bir çok organa zarar veriyor. Tekrar söylüyorum UZUN VADEDE.  Neyse ki tedavisi var neyse bunlara başka yazılarımda deyineceğim. Bu yazıların hiçbiri alıntı değildir tamamen kendim yazmaktayım. Şimdi nam-ı değer Diyabet'in (Şeker Hastalığının) belirtilerine bakalım.

  • Ağız Kuruluğu.
  • Deride Döküntü.
  • Cinsel bölgede şiddetli kaşıntı.
  • Doymak bilinmeyen su  isteği
  • Sık idrara çıkma
  • Sürekli yemek yeme isteği.
  • Kötü (çürük elmaya benzer) ağız kokusu.
  • Yorgunluk.
  • Gece altına kaçırma.
  • Şiddetli kilo kaybı.
  • Görme bozukluğu.


      Şunu belirtmek istiyorum.Ağız kuruluğu sadece şeker hastalığında olmaz! Normal bir bireyin de ağzı kuruyabilir.Şeker hastalığıyla bağlantısı durmaksızın su içme isteğidir.
      Ayrıca, yorgunluk da sadece diyabette olmaz bir çok hastalığın habercisi olabilir.Belirtilerin bir çoğu varsa hemen doktora gidilmelidir.Ketoasidoz komasına girilmeden tedaviye başlanmalıdır. Yaşınız küçükse muhtemelemen TİP 1 sinizdir ve direkt insülin tedavisine başlarsınız.
     Bir de bu belirtilerin görülmediği gizli şeker (prediyabet) var. Bu da oldukça sinsi. sabah açlık ve tokluk kan şekeriyle tespit edilir.Açlık şekeri 110 mg/dl üstünde çıkan bireylerden şüphe edilir.Ve tip 2 diyabetin habercisidir.Verilen mesaj "Hemen önlem al  yoksa tip 2 diyabet patlak verecek!"
      Değerli okuyucularım en iyi doktor kendinizsiniz.Çoğu  doktor işini düzgün yapmıyor baştan savıyor.Size yaptırmanız gereken (kendi biildiğim kadarıyla) tahlillerden de diğer yazılarımda bahsedeceğim.Siz doktoran daha çok şey bilin ki sizi başından savmasın! Tahlillerinizi okumayı öğrenin.Sağlıcakla kalın.

Blog Yazarı Hakkında

    

BLOG YAZARI KİMDİR?


     Merhaba sevgili okuyucularım. Uzun zamandan beri aktif bir şekilde bilgisayar kullanmaktayım. Bayadır da böyle bir blog açıp sizinle tecrübelerimi paylaşmayı ve işinize yarayacak bilgiler paylaşmayı istiyordum. Bugün bu yola adımımı atmış bulunuyorum. Şimdi size kendimden bahsetmek istiyorum.
   
    İsmim Hakan ANIK. 15 Ağustos 1996 doğumluyum. 10 yıldır Tip I Şeker hastasıyım. Çok şey öğrendim bu hastalığım sayesinde size onların hepsini tek tek anlatacağım diğer yazılarımda. İki abim var İzmir'de yaşamaktayım. Geçen yıl Antalya Akdeniz Üniversitesini kazandım orda okuyorum. Bölümüm Gastronomi ve Mutfak Sanatları. Ellerinizden öper üç yeğenim var. :) Hadi klişe yere gelelim neler yapmaktan hoşlanırım? Bir kere kitap okumayı sevmiyorum. Malesef bu alışkanlığı çocukluğumdan beri edinemedim. Bilgisayarda oyun oynamaktan haz alırım özellikle yazı yazmaktan daha daha haz alırım. Yemek yemekten müzik dinlemekten mutluluk duyarım.
 
    Hastalığımdan ötürü sağlık konusunda ilgim çoktur ömrüm doktorlarda geçti. O yüzdendir ki blogumda genelde sağlıkla alakalı yazılar yazacağım.Tabi ki gündelik hayatta kullanacağımız bilgiler de olacak.Gereksiz ciddiyetlikten hoşlanmam genelde pozitif bir insanımdır. Çevremdeki insanları güldürmekten hoşlanırım.

   Benim gibi TİP 1 şeker hastası olanlarla iletişim halinde olmak isterim. İletişim bilgilerim:
Facebook: hakan.anik.1752
Twitter: HknAnk
İnstagram: hakananik
Snapchat: hakan1752
Scorp: hakan1752

Metabolik Hastalıklar Neden Bu Kadar Arttı?


BİR DİYABETLİNİN GÖZÜNDEN FASTFOOD

  Merhaba sevgili okuyucular. Ne oluyor bu hastalıklara ? Neden bu kadar çoğaldılar ?
Şimdi birazcık bu hastalıklara bakalım. Ben 10 yıldır Tip 1 Şeker hastasıyım.Şu an 19 yaşındayım siz değerli okuyucularıma biraz tüyo da vereceğim denilebilir.Hepimiz bildiğimiz üzere hafta sonları AVM'lere akın ediyoruz.Eee AVM'ye sadece alışveriş yapmak için mi gidiyoruz ? Hayır. Hemen en üst kata çıkarız arkadaşlarımızla yemek yeriz.

     Bunda elbette anormal bir şey yok. Fakat bunu malesef her hafta yapıyoruz haftada bir gün ne olacak kafasıyla yiyoruz da yiyoruz.Etrafımızdaki herkes şişman, obez. Ben de severim Fastfood'u.Mutlaka haftada bir gün yerim(mecburiyetten).Arkadaşlarımın isteği baskısı üzerine veya zamanım olmadığı için yerim. Ben öğrenciyim. Akdeniz ÜNİVERSİTESİ'nde okuyorum.Bölümüm de Gastronomi aslında bana çok ters bir meslek değil mi ? Neyse konumuza dönelim hanginiz evde taze fasülye,börülce haşlaması yiyor ki doğru düzgün? 

    Çoğunuz yemiyordur eminim. Bunu kendinize yapmayın. Hele ki ailenizde kolesterol,hipertansiyon,diyabet varsa kesinlikle yapmayın.Şişman olun olmayın artık herkeste var bu hastalıklar.Fastfood yerim ama sağlığıma dikkat ederim sporumu yaparım. Ama sık sık da yememeye gayret ederim. Çünkü uzun vadede sigara gibi bağımlılık yapıyor canınıza sürekli istiyor inanın ki. 

    Bu benim ilk yazım amatörlüğüme verin şimdilik bu kadar diğer yazılarımda şeker hastalığımdan bahsedeceğim belirtileri vs. hastalık boyunca neler yaşadığımdan bahsedeceğim şimdilik esenle kalın...